Sıkça Sorulan Sorular
Sıkça Sorulan Sorular
Porselen sözcüğünün Latince İstiridye anlamına gelen “Porsella” kelimesinden türetildiği tahmin edilmektedir. Porseleni Avrupa’ya tanıtanlar, başta Marco Polo olmak üzere, çeşitli deniz yollarını keşfeden Portekizli tüccarlar olmuştur.
Porselen; sadece doğal kaynaklı hammaddelerden üretilen, beyazlığını kullanılan boyalardan değil, kullanılan hammaddelerden alan, 1400 C civarında pişirilerek pekişen, ışık geçirgenliğine sahip, sağlıklı bir ürün olarak tarif edilmektedir.
Ev ve otel grubu olarak üretilen iki tip porselenin tanımından bahsedebiliriz. Ev porselenleri, gün ışığına tutulduğunda ışığı geçiren porselenlerdir. Otel grubu ise, Dünya standartlarına uygun olarak, daha kalın üretilmektedir. Bir lambaya tutulduklarında, ışığı geçirdikleri görülebilir. Günümüzde restaurantlar, içine konulan yemeğin sıcaklığını muhafaza etmesi için tabağı önceden ısıtarak servise almaktadırlar. Eğer tabak kalın olursa, sıcaklığın daha uzun süre muhafaza edecek ve yemeğin lezzetine keyif katacaktır.
Porselen, içerdiği hammaddelere oranlarına ve sıcaklık derecelerine göre de, sert ve yumuşak porselen olmak üzere ikiye ayrılır. Sert porselenin en önemli özelliği, bünyesinde yer alan yüksek kaolen oranı ve 1400 C gibi yüksek bir sıcaklıkta oluşan feldispat sırrıdır. Bu da, sırda yüzey sertliği ve dayanıklılığı yaratmaktadır. Yumuşak porselenin kaolen oranı ise az olup, sır oluşum sıcaklığı da daha düşüktür. Bu nedenle, sert porselene oranla daha az mekanik sertliği ve darbe dayanıklılığına sahiptir.
Çünkü porselen;
Sağlık ve temizlik demektir.
Tat ve koku sindirmez.
Pekişmiş yapısı sayesinde mikrop barındırmaz.
Üzerinde oluşan lekeler kolaylıkla çıkar.
Sert bir yüzeye sahiptir.
Kolay yıkanır.
Zariftir ve göz zevkinize hitap eder.
Yemeklerinize keyif katar.
Yemeklerin sıcaklığını uzun süre muhafaza eder.
İki ürün grubunun da, gerek hammaddeleri ve gerekse üretim şekilleri tamamen farklıdır. Bu farklılıklar, ürün özelliklerine yansımaktadır. Seramik ürünlerin pişirim sıcaklıkları porselen ürünlerden daha düşük olduğu için, poroz yani (su geçirgen) ürünlerdir. Bunun sonucunda, seramik ürünlerde uzun süreli kullanımlarda, su emmesinden kaynaklanan sır çatlakları ortaya çıkar. Ayrıca, pişirim sıcaklığının düşük olmasından dolayı, sır sert bir darbeyle çatlayabilir.
Bir diğer fark ise, seramik ürünler ışığı geçirmeksizin, porselen ürünler ışık geçirgenliği özelliğine sahiptirler.
Porselenlerin, fırınların ısıtıcı bölümlerinde ve mikrodalga fırınlarda ısıtılmalarında bir sakınca yoktur. Ancak çıplak ateşle direkt temas, porselende şok etkisi yaratır ve kırılmasına neden olurBu nedenle, porselenlerin kesinlikle çıplak ateş üzerine koyulmaması gerekir.
Porselenler, derin dondurucularda da aynı güvenle kullanılabilir. Ancak dondurucudan çıkan porselenin, hemen fırına sokulması halinde, ani ısı değişikliği nedeniyle porselen kırılır. Bu nedenle porselen oda sıcaklığına geldikten sonra ısı ile temas etmelidir.
Porselenlerinizi kireçli suyu olan bir bölgede kullanıyorsanız, porselende zamanla beyaz lekeler oluşabilir. Ancak bu tür lekeler, sirke ile yok edilebilir.
Metal çatal bıçaklar, porselen yüzeylerde iz bırakabilirler. Bu izlerin oluşması normaldir ve herhangi bir zararları yoktur. Porselen sırları, yüksek sıcaklıkta pişirmede sert oluşu nedeniyle, metal paslanmaz çatal, bıçak gibi malzemelerden daha sert hale gelirler. Bu da metal aşınması ve siyah izlerin oluşumuna neden olur. Bu istenmeyen izlerin giderilmesi için, özel formüllü, yumuşak, aşındırıcı etkisi olmayan temizleyiciler kullanılabilir.
Çay ve kahve lekeleri ise, Boraks (porselen temizleme tozu) ya da diş temizleme tozu ile giderilebilir.
Eğer Porselenlerinizi el ile yıkıyorsanız;
Yıkama kabınız bakır ya da alüminyum olmamalıdır.
Porselenlerinizin yanında, tava, tencere, çatal, bıçak gibi porselen dışı eşyalar bulunmamalıdır.
Sert temizlik maddeleri veya tel ile ovularak temizlenmemeli, likit ve krem temizlik maddeleri kullanılmalı, mutlaka bol su ile durulanmalı ve kurulanmalıdır.
Kurulanan porselenleri dolaba kaldırırken, tabak ve fincanlar, çok adette üst üste ve iç içe yerleştirilmemelidirler. Tabaklar üst üste dizilirken, aralarına ince bir kağıdın koyulmasında yarar vardırAksi taktirde, tabağın altındaki sırsız kenar hamur, sertliğinden dolayı sır ve altın dekorları zedeleyebilir.
Eğer porselenlerinizi bulaşık makinesinde yıkıyorsanız;
Porselenlerinizin dekorunda altın var ise, elde yıkamanız tavsiye edilirBilindiği gibi altın kıymetlidir ve yapısı itibari ile de zariftir. Bu nedenle çok dikkatli kullanılmalıdır.
Porselenlerinizin sır içi ya da sır altı dekorlanmış ise, makine ile yıkamanız halinde dekorları kesinlikle silinmez.
Porselenler, 60 C’nin üzerine çıkmayan, ılık bir yıkama programında yıkanmalıdır.
Kullanılan deterjan, cam ve sır üstü dekorlar için test edilmiş olmalıdır. Yanı sıra, içerdiği alkali miktarı yüksek olmamalıdır.
Mutlaka kireç önleyici bir deterjan kullanılmamalıdır. Aksi taktirde porselenlerin üzerinde beyazımsı bir kireç tabakası oluşur. Bu, özellikle suları yüksek oranda kireç ihtiva eden bölgeler için geçerlidir.
Deterjan ve diğer durulama maddeleri önerilen oranlarda kullanılmalıdır.
Makine de sarsıntı olmamalıdır.
Makinede ki su basıncı, porselen ve cam eşyaları hareket ettirecek düzeyde yüksek olmamalıdır.
Porselenler, makine içi yerleştirme düzenine sadık kalınarak, özenle yerleştirilmelidirler.
Yıkama işleminin, yemek artıkları kurumadan önce yapılmasında yarar vardır. Çünkü, kurumuş yemek artıkları daha uzun süreli ve özenli bir temizliğe duyabilir ki, bu da dekorların zedelenmesine neden olabilir.
Porselenler, %50 oranında kaolin, %25 oranında kuvars ve %25 oranında feldispat maddelerinden üretilir.
Kaolin, porselen hamurunun kolay yoğurulmasını, şekil almasını ve rengini sağlayan hammaddedir. Kuvars ise, iskelet yapıcı hammadde olup, camsı faz oluşumunu sağlayan feldispat içinde önemli bir oranda çözünerek, porselen hamurunun sert, camsı, ısıya ve kimyasal etkilere dayanıklı olmasını sağlar.
Adından da anlaşılacağı gibi, önce dekorlanıp, ardından sırlanarak 1400 C’de pişirilen, kısıtlı renk uygulamaları olan bir yöntemdir. Dekor tekniği açısından en güç ve pahalı dekorlama seçeneğidirGenellikle süs eşyalarında kullanılmakla birlikte, nadiren sofra eşyalarında da kullanılmaktadır. Bu uygulama için güvenle kullanılabilecek iki temel renk mavi (kobalt bileşimleri) ve yeşil (krom bileşenleri)dir.
1200 C’de fırınlanan, pişirim zorluklarından dolayı maliyeti yüksek bir dekorlama tekniğidir. Renk seçenekleri sır altı dekorlama tekniğinden daha çoktur. Bu yöntemin kullanıldığı porselen dekorlarının, hangi şartlar altında olursa olsun silinmesi söz konusu değildir. Çünkü yüksek derece de fırınlandığı için, dekor sırın içine iyice nüfuz etmiştirBu tip dekorlama tekniğiyle dekorlanan ürünler de, dekorun dış etkilerden korunması açısından, sır altı dekorlardan farksızdır.
750 C – 850 C ısı aralığında uygulanan, en yaygın tekniktir. Bu ısılara uygun altın veya boyalarla üretilmiş dekorlar, mamülün sırı üzerine tatbik edilir. Renk yelpazesi, diğer tekniklerden daha geniştir.
Sır Üstü Dekorlardan Farkları
Sır altı ve sır içi dekorlarda, sır dekorlu alanın üstüne tamamen kapladığı için, dekorlu alanlar da dekorsuz alanlar gibi ışığı yansıtırlar. Sır üstü dekorlarda ise, dekorlu alanlar ışığı yansıtmazlar. Ayrıca, el teması ile de aradaki farklılık anlaşılabilir. Sır üstü dekorlara dokunulduğunda, pütürlü ve kaygan olmayan bir yüzey hissedilirken, diğer iki tekniğin kullanıldığı dekorlar ise, kaygan ve pütürsüz bir yüzeye sahiptirler.